25 Mayıs 2014 Pazar
20 Kasım 2013 Çarşamba
Anne karnında Barselona turu
'Herşey gezme merakı ile başladı' diyor annem bu blogda kendini anlatırken. Ben de o merakla dünyaya geldim. Daha annemin karnındayken gezmeye başladım. Şimdi çok küçüğüm 2.5 aylık kadar. Biraz toparlayayım annemle seyahatlerimize devam edeceğiz.
Daha annemin karnında 5 aylıkken babamı ziyarete Barselona'ya gittik. Babam bir kurs için gitmişti oraya. Biz de kurs bitiminde ona katıldık ve annemin daha önce de iki kere gidip 'Yurtdışında yaşayacağım iki yerden biri' (Diğeri Roma) diyecek kadar sevdiği Barselona'yı baştan aşağı gezdik. Ama bu kez arabayla. Daha önce annem teyzemle gitmiş oraya.
SITGES'E BAYILDIKBiz sadee Barselona'yla kalmadık, Barselonalıların yazlık sayfiye yerlerinden olan Sitges'e de gittik. Annem de ilk defa gördü burayı ve bayıldı. Hava biraz bulutlu ve yağmurluydu. Aylardan Nisan... Ancak insanlar dev dalgaların arasında sörf yapıyorlardı. Güney Fransa'ya gittiyseniz eğer Sitges Güney Fransa şehirlerine bemziyor. Küçük, sakin, şık ve sessiz. Biz Nisan'da gittik ondan mıdır bilinmez ama sokaklarda insan yok diyecek kadar boştu.
ANNEM PAELLA'YA DOYDU
Sahil tarafında ise insanlara rastladık. Restoranlar, barların olduğu sahil bölümünde hareketlilik göze çarpıyor. Burada müthiş balık restoranlarında deniz ürünleri yedik. İspanyolların paellası meşhurdur bilirsiniz. Deniz ürünlü paella yemenizi tavsiye ediyor annem. O hamile olduğundan bazı deniz ürünlerinden yiyemedi. Ama aklı da kalmadı değil. Ayrıca Sitges'de çok güzel Tapas restoranlar da var. Tapas bizim atıştırmalık dediğimiz minik ekmek dilimleri mezeler koyulan bir yemek. Annem için olabilir ama babam için asla ana yemek olamaz. Zaten annem 5-6 tapas yerken babamın 14-15'e kadar çıktı. Paella'dan bıkınca kendini tapaslara verdi. Tapas restoranlar genelde açık büfe yöntemiyle çalışıyor.
Bu arada İspanyolların gleneksel içkisi Sangria da denemeye değermiş. (Öyle söylediler:) Ama tabi annem bana hamile olduğu için içmedi.
FOTOĞRAF EN BÜYÜK SORUN
Barselona'da birçok yer dolaştık. Sagrada Familia tabi ki ilk durağımız oldu. İçine girmek için önündeki ucu bucağı görünmeyen kuyruğa girmedik. Kalabalığı görünce anneme fenalık geldi. Dışarıdan etrafını dolaştık. Havanın da güzelliği Sagrada Familia etrafındaki parklarda da dolaşmamıza izin verdi. Akşamüstüne doğru ise annemin en beğendiği yerlerden, yine bir Gaudi eseri Park Guell'e gittik. Annemin karnında buranın ne kadar güzel olduğunu, nasıl bir özenle ve zekayla yapıldığını anladım. Ancak büyüyünce kendi gözlerimle de görmek iin mutlaka yeniden gideceğim.
Barselona deyince akla İspanya liginin meşhur futbol takımı da geliyor. Biz de babam ve arkadaşının ısrarı üzerine futbol kulübünün Nou Camp adını taşıyan ünlü stadyuma gittik. Fotoğraf çektirmekten nefret eden babam annemin ısrarları üzerine kendisinin bir kare fotoğrafının çekilmesie izin verdi. Bbaam fotoğraf çekmekten de çektirmekten de hoşlanmıyor. Bu da AnnEmle yaptıkları gezilerde büyük sorun oluşturuyor. Annem babamın aksine her detayı çekmekten gittiği her yerden en az bir kare (genelde bir kareyle kalmıyor tabi) almaya bayılıyor. Balayılarındaki fotoğrafları bile annem kendisi çekmiş. Çoğunda ya babam var ya da annem kendini çekmiş:)
BABAMIN FAVORİSİ ARA SOKAKLARDAKİ SICAK KAFELER
Barselona'da flemenko gösterileri de çok ünlü. Ancak biz vaktimiz olmadığı için böyle bir gösteriye gidemedik. Ancak annem daha önce geldiğinde mükemmel bir flemenko şov izlediğini söylüyor.
Montjuic de görülmesi gereken yerler listesinde. Montjuic'e teleferikle çıkıp tepeden muhteşem Barselona manzarasını izleyebilirsiniz. Gaudi'nin evi Casa Batlio da mutlaka ziyaret edilmeli. Ev küçük ve önünde her daim uzun kuyruklar var ancak bu küçücük alanı resmen kendi cennetine dönüştürmüş.
Ben daha anne karnındayken Barselonayı çok sevdim. Umarım bir gün büyüdüğümde buraya tekrar gelirim. Herkes gittiği yerlerde farklı şeyler bulur ve aynı yer bile olsa her gittiğinde farklı hislerle döner. Ben de kendi hislerimle Barselona'yı keşfedeceğim.
30 Temmuz 2013 Salı
Çocuklar bu yolculuğu çok sevecek
Lufthansa, çocuklu ailelerin seyahatlerini kolaylaştırıyor. Frankfurt ve Münih Havalimanları’nda “Aile Check-in Kontuarları” ile bir kez daha ailelere yönelik benzersiz hizmetler sunan Lufthansa, uçakta çocuklar için daha geniş yemek seçenekleri, atıştırmalar, oyunlar ve genç yolcuların bayılacağı küçük hediyeler hazırladı.
Lufthansa Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Satış ve Hizmetlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Carsten Schaeffer, Avrupa’nın aile hava yolu şirketi olarak Lufthansa, küçük çocuklarla yolculuğun bu yaz stressiz geçmesi için alandaki merkezlerde sadece ailelere yönelik check-in kontuarları hazırladıklarını söyledi. Schaeffer, "Check-in süreci stresten uzak bir ortamda, rahat ve herkes için keyifli geçecek. Esas eğlence ise uçakta yeni oyunlar, yemekler ve etkinliklerle başlayacak. En uzun yolculuk bile böylece unutulmaz bir anıya dönüşecek” dedi.
Check-in Kontuarlarında Lu & Cosmo karşılıyor
0 - 12 yaş arası çocuklarla seyahat eden ailelere yönelik “Aile Check-in Kontuarları” Frankfurt ve Münih Havalimanları’nda kolay ulaşılır noktalarda bulunuyor. “En küçükleriniz en büyük misafirlerimizdir” şiarıyla check-in işlemlerinin yapıldığı kontuarları bulmak, çocuklar ve büyükler için çok kolay. Çocuklu ailelere hitap eden bir tasarımla hazırlanmış olan bu alanlarda kontuarlara giden yol uçak pisti görünümünde. Yol kenarındaki monitörlerde “Lu” & “Cosmo” en küçük yolcuları karşılıyorlar. Lu ve küçük dostu Cosmo, Lufthansa’nın iki maskotu. Bu iki dost dünyayı dolaşırken çok eğlenirler ve birçok macerayı birlikte yaşarlar.
Teddy’lere ilk kez biniş kartı veriliyor
Sevimli ayıcık ve diğer tüylü oyuncaklar da kendilerine ait “Teddy biniş kartı” ile uçakta yerlerini alıyorlar. Aile kontuarlarındaki Lufthansa görevlileri biniş kartları verip koltuk rezervasyonlarını not ederken, çocukların sevimli ayıcıklarına ve tüylü oyuncaklarına da özel biniş kartı veriyorlar. Bu noktalarda hazır bulunan “aile rehberleri” ise ailelere, çocuk oyun alanları ve bebek bezi değiştirme yerleri, çocuklara uygun restoranlar, eczaneler, süpermarketler, seyir terası ve havaalanındaki alışveriş imkanları ve indirim kuponları hakkında bilgi veriyor.
Küçük yolcular için seyir defteri geri dönüyor
Bir efsane kabine geri dönüyor: kabin görevlileri küçük yolculara her uçuşta yeni bir seyir defteri dağıtacaklar. Çocuklar biniş kartı üzerindeki bilgileri seyir defterine yazarak her uçuşta kabin görevlilerine imzalatabilirler. Çocuklar tüm uçak yolculuklarının bilgilerini tek tek bu deftere kaydedebilirler. 12. uçuştan sonra kaptanın imzasıyla çocuklar tarafından çok beğenilen Genç Pilot Sertifikasını almaya hak kazanacaklar.
Sağlıklı ve eğlenceli yeni yemekler
En küçük yolculara gösterilen özel ilgi biniş kapısında sona ermiyor. Özellikle Lufthansa’nın uzun mesafe uçuşlarında çocuklar için hazırlanan program artık çok daha eğlenceli. Boyama kitapları, yap-bozlar ve iştahlarını açacak resimli menü kitapçıkları çocukları bekliyor. Daha sonra uçakta verilen yemekleri evde pişirmek mümkün, çünkü yemek tarifleri de menü ile birlikte verilecek. Lufthansa şefleri tarafından hazırlanan yemekler küçük yolcuların ağzını sulandıracak nitelikte olup, sağlıklı ve dengeli beslenme ilkelerine göre hazırlanıyorlar. Örneğin, çocuk menülerinde mümkün olduğunca az şeker kullanılıp tatlandırıcı olarak bal tercih ediliyor. Yine zeytinyağı gibi kaliteli yağlar azaltılmış miktarlarda kullanılıyor.
Ekim ayından itibaren 10.000 metrede Disney’in Uçaklar filmi gösterimde
Yenilikler bununla bitmiyor. Disney’in 3 boyutlu yeni filmi “Uçaklar” gösterime girmeden önce Lufthansa, büyük küçük, tüm yolcularına uçak seyahatinin hızla geçmesini sağlayacak bir dizi yeni hizmetler sunuyor. “Uçaklar” filmi, 1 Ekim 2013 tarihinden itibaren Lufthansa’nın uzun mesafe uçuşlarda kabin içi eğlence sistemi Medya Dünyası’nda yerini alacak. “Uçaklar” filminin başkahramanı küçük pervaneli uçak Dusty, dünyanın en meşhur uçak yarışına katılmak istiyor, ancak yükseklik korkusu var. “Arabalar” filminin başarısına dayanan film, yolcuları yarış boyunca dünyanın heyecan verici 7 ülkesine ABD, İzlanda, Almanya, Hindistan, Çin, Nepal ve Meksika’ya götürüyor. First Class ve Business Class lounge’larında JetFriends çocuk lounge’ını ziyaret eden çocuklar veya tek başına seyahat eden çocukların bulunduğu özel nezaret alanlarına giden çocuklar, uçağa binmeden önce “Uçaklar” filminin sevimli oyuncakları ve yap-bozları ile oynayabilecekler.
JetFriends – En küçük yolcular için özel bir Sık Uçan Yolcular programı
Seyahat etmeyi seven çocuklar, geleceğin pilotları veya sadece oyun oynamayı ve eğlenmeyi seven çocuklar ve gençler ücretsiz JetFriends kulübüne üye olabiliyorlar. Havacılık dünyasını ve Lufthansa’nın sahne arkasını tanıtan programda aynı zamanda yarışmalar düzenleniyor. 2 - 17 yaş arası çocuk ve gençlerin üye olduğu JetFriends programına katılanlar otomatik olarak Miles&More programına da üye olup ödül mil puanı kazanıyorlar. Ve bu miller, JetFriends kulübü üyeliği boyunca geçerliliklerini koruyor.
Tabii ki JetFriends’in özel tasarımlı üyelik kartı ve havalı boyun askı ipi ile kartınız her zaman yanınızda bulunacaktır. Daha fazla bilgi için www.jetfriends.com websitesine bakınız.
45 yıldan bu yana özel ihtiyaçları olan yolculara hizmet
Lufthansa, yaz sezonu aile etkinlikleri dışında da, uzun yıllardan bu yana, çocuklu ailelere, engelli veya özel ihtiyaçları olan yolculara yıl boyunca hizmet verme geleneğine sahip. Lufthansa’nın bu özel hizmetlerine başladığı yıllarda, gazetecilerin buna Kırmızı Başlıklı Kız’dan esinlerek “Kırmızı Şapkalılar” diye adlandırdığı Lufthansa Özel Hizmetler Ekibi’nde yüzlerce görevli, tek başına seyahat eden çocuklara, engelli yolculara veya özel ihtiyaçları olan yolculara refakat ediyorlar. İlk kez Mayıs 1968’de verilen bu özel hizmeti Lufthansa gururla 45 yıldan bu yana arttırarak devam etmektedir. 6 Mayıs 1968’de Johannesburg’a hareket eden Boeing 707 uçağında bu hizmet verilirken de yine Mickey Mouse ve Disney önemli bir rol oynamıştı.
Tatil kararını çocuklar belirliyor
Avrupa’nın en çok kullanılan uçak bileti karşılaştırma motoru Skyscanner, tatil planı yapılırken çocukların ne kadar etkin olduğunu araştırdı. 10.000’i aşkın uluslararası katılımcıyla gerçekleştirilen ankette ailelere çocukların tatil planlarında nasıl bir rol oynadığı soruldu. Anket sonuçlarına göre Türkler, tüm Avrupa ülkeleri arasında tatil planlarını çocuklarına göre yapmakta açık ara farkla birinci sırada yer alıyor.
Dünyada bini aşkın havayolunun milyonlarca noktasını tarayarak en hesaplı uçak bileti alternatiflerini sunan Skyscanner, 10.000’i aşkın seyahatsever ile yaptığı ankette, ailelerin tatil planı yaparken çocuklarını ne kadar dinlediğini araştırdı. Tüm Avrupa ülkeleri arasında Türkiye, seyahat planlarını çocuklarına göre yapmakta ilk sırada yer alıyor.
Ankete katılan Türk ailelerin neredeyse yarısı (%44’ü) tatil planlarında çocukların çok önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Türkiye’den sonra çocuklarını en çok dinleyen diğer ülkeler ise Danimarka ve İsveç, ancak oralarda bile bu oran %20’yi geçmiyor. Bu durum, Türk ailelerin çocuklarına verdiği önemi ortaya koyuyor.
İngiltere ve Fransa’da çocukların hiç sözü geçmiyor
Avrupa’nın en çok kullanılan uçak bileti karşılaştırma motoru Skyscanner’ın çocuklu aileler arasında yaptığı araştırmada, İngiliz ve Fransız ailelerde çocukların tatil planlarına çok az etki ettikleri ortaya çıktı. Ankete katılan ailelerin verdiği cevaplara göre, İngiliz ailelerin %24’ü, Fransız ailelerin %18’i ve İtalyanların ise %15’i tatil planları yaparken çocuklarına neredeyse hiç danışmadıklarını belirtti.
Seyahat kararında çocukların önemli rol oynadığı ülkeler
1. Türkiye - %44
2. Danimarka - %18
3. İsveç - %17
4. İspanya - %17
5. Almanya - %14
6. İtalya - %12
7. Hollanda - %12
8. Rusya - %10
9. İngiltere - %6
10. Fransa - %5
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)