'Herşey gezme merakı ile başladı' diyor annem bu blogda kendini anlatırken. Ben de o merakla dünyaya geldim. Daha annemin karnındayken gezmeye başladım. Şimdi çok küçüğüm 2.5 aylık kadar. Biraz toparlayayım annemle seyahatlerimize devam edeceğiz.
Daha annemin karnında 5 aylıkken babamı ziyarete Barselona'ya gittik. Babam bir kurs için gitmişti oraya. Biz de kurs bitiminde ona katıldık ve annemin daha önce de iki kere gidip 'Yurtdışında yaşayacağım iki yerden biri' (Diğeri Roma) diyecek kadar sevdiği Barselona'yı baştan aşağı gezdik. Ama bu kez arabayla. Daha önce annem teyzemle gitmiş oraya.
Biz sadee Barselona'yla kalmadık, Barselonalıların yazlık sayfiye yerlerinden olan Sitges'e de gittik. Annem de ilk defa gördü burayı ve bayıldı. Hava biraz bulutlu ve yağmurluydu. Aylardan Nisan... Ancak insanlar dev dalgaların arasında sörf yapıyorlardı. Güney Fransa'ya gittiyseniz eğer Sitges Güney Fransa şehirlerine bemziyor. Küçük, sakin, şık ve sessiz. Biz Nisan'da gittik ondan mıdır bilinmez ama sokaklarda insan yok diyecek kadar boştu.
ANNEM PAELLA'YA DOYDU
Sahil tarafında ise insanlara rastladık. Restoranlar, barların olduğu sahil bölümünde hareketlilik göze çarpıyor. Burada müthiş balık restoranlarında deniz ürünleri yedik. İspanyolların paellası meşhurdur bilirsiniz. Deniz ürünlü paella yemenizi tavsiye ediyor annem. O hamile olduğundan bazı deniz ürünlerinden yiyemedi. Ama aklı da kalmadı değil. Ayrıca Sitges'de çok güzel Tapas restoranlar da var. Tapas bizim atıştırmalık dediğimiz minik ekmek dilimleri mezeler koyulan bir yemek. Annem için olabilir ama babam için asla ana yemek olamaz. Zaten annem 5-6 tapas yerken babamın 14-15'e kadar çıktı. Paella'dan bıkınca kendini tapaslara verdi. Tapas restoranlar genelde açık büfe yöntemiyle çalışıyor.
Bu arada İspanyolların gleneksel içkisi Sangria da denemeye değermiş. (Öyle söylediler:) Ama tabi annem bana hamile olduğu için içmedi.
FOTOĞRAF EN BÜYÜK SORUN
Barselona'da birçok yer dolaştık. Sagrada Familia tabi ki ilk durağımız oldu. İçine girmek için önündeki ucu bucağı görünmeyen kuyruğa girmedik. Kalabalığı görünce anneme fenalık geldi. Dışarıdan etrafını dolaştık. Havanın da güzelliği Sagrada Familia etrafındaki parklarda da dolaşmamıza izin verdi. Akşamüstüne doğru ise annemin en beğendiği yerlerden, yine bir Gaudi eseri Park Guell'e gittik. Annemin karnında buranın ne kadar güzel olduğunu, nasıl bir özenle ve zekayla yapıldığını anladım. Ancak büyüyünce kendi gözlerimle de görmek iin mutlaka yeniden gideceğim.
Barselona deyince akla İspanya liginin meşhur futbol takımı da geliyor. Biz de babam ve arkadaşının ısrarı üzerine futbol kulübünün Nou Camp adını taşıyan ünlü stadyuma gittik. Fotoğraf çektirmekten nefret eden babam annemin ısrarları üzerine kendisinin bir kare fotoğrafının çekilmesie izin verdi. Bbaam fotoğraf çekmekten de çektirmekten de hoşlanmıyor. Bu da AnnEmle yaptıkları gezilerde büyük sorun oluşturuyor. Annem babamın aksine her detayı çekmekten gittiği her yerden en az bir kare (genelde bir kareyle kalmıyor tabi) almaya bayılıyor. Balayılarındaki fotoğrafları bile annem kendisi çekmiş. Çoğunda ya babam var ya da annem kendini çekmiş:)
BABAMIN FAVORİSİ ARA SOKAKLARDAKİ SICAK KAFELER
Barselona'da flemenko gösterileri de çok ünlü. Ancak biz vaktimiz olmadığı için böyle bir gösteriye gidemedik. Ancak annem daha önce geldiğinde mükemmel bir flemenko şov izlediğini söylüyor.
Montjuic de görülmesi gereken yerler listesinde. Montjuic'e teleferikle çıkıp tepeden muhteşem Barselona manzarasını izleyebilirsiniz. Gaudi'nin evi Casa Batlio da mutlaka ziyaret edilmeli. Ev küçük ve önünde her daim uzun kuyruklar var ancak bu küçücük alanı resmen kendi cennetine dönüştürmüş.
Barselona sanati tarih, doğa ve sporla dolu. Ancak babam Barselona'nın en çok ara sokaklarını sevdi. Kafeler, barlar, sevimli restoranlar, turistik değil de tradisyonel mekanlar samimi ve sıcak bulduğu yerler arasında. Annemle babam ziyaret etmemiş bebekler ve çocuklar için en uygun yerler parklar. Şehir parklarla dolu. Barselona Aquarium ve Parc de la Ciutadella içinde yer alan hayvanat bahçesi de beni götürecekleri yerler arasında.
Ben daha anne karnındayken Barselonayı çok sevdim. Umarım bir gün büyüdüğümde buraya tekrar gelirim. Herkes gittiği yerlerde farklı şeyler bulur ve aynı yer bile olsa her gittiğinde farklı hislerle döner. Ben de kendi hislerimle Barselona'yı keşfedeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder